Kazak mafyasıyla bağlantılı olan Fırat Develioğlu, parayla ayarladığı twitter ve youtube kanallarında devletin kurumlarını şikayet ederek devleti sanki acz içindeymiş gibi göstertiyor. Bu yayınlarda tetikçisi Özkan Mamati Deniz’i de kullanıyor.
Adnan Oktar ve arkadaşları aleyhinde oluşturmaya çalıştıkları bu suni kamuoyu infiali ile birçok devlet görevlisini de mağdur ediyorlar.
Bunların iftiralarıyla 30 yıllık hakim ve savcıların görev yerleri değiştiriliyor veya görevlerinden alınıyorlar.
İstanbul BAM 1CD eski Başkanı Reyhan Yaman, üye hakim Derya Bayburtluoğlu, üye hakim Ahmet Mahnaoğlu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman ile Hadi Salihoğlu bunlardan bazıları.
Devlete talimat verme yetkisini bu iki kişi hangi sıfatla bu kadar rahat kullanabiliyor?
Devletin içine sızmış hangi kriptolarla işbirliği içindeler?
Bunlara, bu pervasız iftira ve hedef göstermeleri için kimler destek oluyor? Kimler göz yumuyor?
Hakim, savcı olmak, devlet kurumunda müdür olmak, memur olmak meşakkatli, zor, iyi bir eğitim ve bilgi birikimi gerektirir. Ancak, cahilliği ve yalancılığıyla tanınmış vasıfsız birinin delilsiz, belgesiz tamamen afaki uydurmalarıyla devlet kurumları zan altında bırakmasına izin verilemez.
Yoksa, bu ekip böyle kanallara çıkıp konuştukça devlete her istediklerini yaptırabildiğini, devleti rahatça yönlendirebileceğini düşünüyor. Devleti acze düşmüş gibi görüyorlar. Dedikleri yerine getirildiğinde vuruş gücü kazanıyorlar.
Bu kirli yöntemin tadını aldıkları için, devam ederlerse bu çok tehlikeli sonuçlar doğurur. Devletin gücüne ve otoritesine karşı ciddi bir tehdit oluşturur.
Bugüne kadar benzeri görülmemiş bu mafya oyunlarına karşı çok dikkatli ve uyanık olunmalı.
DEVLET GÖREVLİLERİNİ TEHDİT EDİYORLAR
Kin ve öfkeden gözleri dönmüş Fırat Develioğlu ve Özkan Mamati Deniz, yıllardan beri cezaevinde bulunan masum ve mazlum insanlara aralıksız biçimde iftiralar atmaya devam ediyor.
“Cezaevinde keyfi yerinde, kontrolü sağlıyor” şeklinde asılsız söylemlerde bulunarak sanki herkesten farklı muamele yapılıyormuş algısı oluşturuyorlar.
Zaten haksız ve hukuksuz olarak yıllardır cezaevlerinde tutulan insanlara daha fazla nasıl zulüm yapabiliriz arayışındalar.
Bu amaçla, sürekli suni yaygaralar kopararak cezaevi müdürlerini ve personellerini tedirgin etmeye çalışıyorlar .
“Kendilerine kafayı taktıklarını” söyleyip pek çok devlet memurunu tehdit ediyor, gözdağı veriyorlar.
Görevini kanunlara uygun şekilde hakkıyla yürüten insanları işlerinden ayrılmaya zorluyorlar.
Diledikleri tutuklu için, “Seni başka bir cezaevine sevk ettireceğiz, ring aracıyla eziyet çekerek gideceksin” diyorlar.
Ürkütücü bir şekilde bazı devlet mercileri tarafından bu dedikleri talimat addedilip, birebir aynısı yapılıyor.
Devletin yetkilerini bu iki kişi hangi sıfatla bu kadar rahat kullanabiliyor?
Bu iki kişinin ağzından çıkan tüm yalan ve iftiraların talimat kabul edilip resmi kurumlar tarafından derhal uygulamaya konması son derece vahim bir durum.
Devleti acz içinde gösteren bu mafyatik işleyişe acilen önlem alınıp son verilmesi gerekiyor.
MEDYAMIZ MAFYA OYUNLARA ALET OLMASIN
Fırat Develioğlu, birkaç basın mensubuna ve sosyal medya trolüne ciddi paralar karşılığında sürekli yalan haberler yaptırıyor. Tetikçisi Özkan Mamati Deniz’i bu yayınlara çıkartıyor.
Bu düzmece yalan haberlerle sahte algılar, suni gündemler oluşturarak Türk kamuoyunu istedikleri gibi yönlendirdiklerini düşünüyorlar. Halkı parmaklarında oynattıklarını sanıyorlar.
Medyada infial ve algı oluşturmanın yöntemini de çok iyi öğrendikleri için asılsız iddia ve ithamlarıyla, kendilerince Türkiye gündemine yön verdiklerini sanıyorlar.
Bu kirli yöntemle bazı cahil kitleleri etkilediklerini görünce bu yalan ve iftira furyasının arda arkası kesilmeyecek.
Bunların dedikleri yapıldığında bunlar vuruş gücü kazanıyorlar.
Böyle televizyonlara çıkıp konuşunca devlet her istediğini yapıyor gibi düşündüler, devleti acze düşmüş gibi gördüler, devleti rahatça yönlendirebileceklerini anladılar.
Tadını aldılar bundan sonra da yaparlar çok tehlikeli olur
Değerli medya mensuplarımız, kendileri üzerinden şahsi husumetlerini, kin, öfke ve intikam hislerini tatmin etmeye çalışan bu karanlık kişilere karşı uyanık olmalıdır.
Bu kişilerin bağımsız ve tarafsız medyayı kullanmalarının, kirli emellerine alet etme çabalarının mutlaka önü alınmalıdır.